Derin Çalışma Bülten 2: Derin Çalış ya da Kaybol

Merhaba amacım kendi derin çalışma süremi geliştirmek ve bunu yaparken 21.yy genel sorunu olan yoğun iletişimin getirdiği derin çalışma problemine çözüm bulmak için bir rehber oluşturmak.

Başlamadan önce tüm bülten süreci ile ilgili kafamda bir sıralama yok, okuyanlar için ilk bültenden başlayın gibi bir tavsiyem olmayacak. Üzerine bildiğim, okuduğum ve öğrendiklerimi o anlık anlattığım için kendi kişisel rehberim olarak ilerleyecek o yüzden tüm okuyuculara katmak istediğim her bir bültende kapsamlı bir değer katmak. Belki ilerde bir sıraya sokup kitap haline getirebilirim… :)

İlk konumuz odaklanmanın zihin yapısı, genellikle bir olay üzerine çalışma yaparken şu 3 framework’e göre ilerlemeye çalışırım, çalışacağım konu için ulaşmam gereken zihin yapısı, kazanmam gereken yetenekler ve öğrenmem gereken araçlar.

Bugün ise bu adımlardan ilki olan derin çalışma için ulaşmamız gereken zihin yapısını ele alacağım…

Derin Çalış ya da Kaybol

Zihin nasıl çalışır;

Zihin gün içindeki görevlerini tamamlamak için belirli bir çerçeve kullanır. Vudümuzun en temel amacı az enerji maximum fayda bu gün içindeki görevleri tamamlamak içinde geçerli. Yemek yemek, spor yapmak, arkadaşlarımızla sohbet etmek gibi göz ardı edilen ama gün içindeki görevlerimiz arasında olan alanlardır. Gün için hangi görev seçilirse seçilsin zihnimizin ilk amacı az enerji maximum fayda…

Zihnimiz gündelik görevleri adım adım uygularken sırasıyla şu alanlara göz atar;

  1. Dopaminsel Aktiviteler (Telefon)

  2. Önemsiz ve acil olmayan işler (odayı toplamak vb.)

  3. Acil ve Önemli İşler (Çalışmak, işimiz)

  4. Sıkılmak

Beyin sırasıyla bu adımları uygulamak ister, çünkü yapmamız gerekeni değil, bize daha az enerji harcatan ve daha fazla fayda sağlayacak işe odaklanmamızı sağlar.

Sırasıyla adımlara göz atalım…

Dopaminsel aktiviteler, bu aşama dopamin sistemimizi en çok harekete geçiren eylemlerdir, telefon , sigara, sosyal medya, çikolata yemek gibi uzayıp gider…

Önemsiz ve acil olmayan işler yani BOŞ işler, bu aşamada gün içinde aklımızda olmayan ama dönüp dolaşıp vakit geçrimeye çalıştığımız eylemlerdir. odamızı toplamak, atıştırmalık hazırlamak, arkadaşlarımızla sohbet etmek, evcil hayvanımızı gezdirmek…

Acil ve Önemli İşler yani Derin Çalışmamız gerken işler, asıl odaklanmamız gereken işlerimizi kapsar, Odaklanmamız gereken işler.

Son aşama ise Sıkılmak, bu aşamanın burada ne işi var dedirten ama derin çalışmamızı çözecek olan aşamada burası, adı üstünde çalışmak…

Yani beyin gün içindeki görevleri tamamlarken sırasıyla bu adımları dolaşır ilk gider telefona bakıp sosyal medya da vakit geçirir, oradaki işi bırakmak istersek bizi önce yemek yapmaya odamızı toplamaya iter, bu adımlardan kurtulabilirsek asıl işimize odaklanmamızı sağlar çünkü korktuğu birşey vardır. Sıkılmak…

Beynimizin en son uğradığı aşama sıkılmaktır. Adete nefret eder, kendinizi düşünün sıkıldığınız zamanları bitmek bilmeyen saniyeler bir şey olsada yapsak dediğiniz…

Amacımız Acil ve Önemli işlerimizde Derin Çalışma süremizi uzatmak bu yüzdende sıkılmayla beynimizi terbiye etmeliyiz Nasıl mı ?

Acil ve önemli işlerimizi yapmak istiyorsak, 1. ve 2. adımı devreden çıkarıp, 3 ve 4 odaklanmalıyız.

Yani acil ve önemli işlerimizi yaparken odaklanamıyorsak 4. adıma geçip sıkılabildiğimiz kadar sıkılmalıyız ve beynimiz 3. adıma geri dönmek istesin.

Odaklanmanın ilk adımı bunu anlamaktır.

Bunu anladıktan sonra ki adım ise bunu sürdürülebilir kılmak ve zihnimizi sürekli sıkılarak eğiterek 3. adıma dönmesini sağlamak.

Sıkılmak bir nevi meditasyon, hiç bi rşey yapmadan durmak. beynimiz artık 3. adıma dönene kadar.

Şimdilik bu kadar uyguladıktan sonraki ilk deneyimlerinizi bekliyorumm… :)